Konuk Yazar
90 kitabıyla üç kuşağı büyütmüş, usta kalem Gülten Dayıoğlu ile genç yeteneklere umut olan vakfı ve yeni projeleri hakkında konuştuğumuz bu özel röportajımızı büyük bir keyifle sunuyoruz sizlere.
Üç kuşağın yazarı olarak günümüz çocuk edebiyatını nasıl buluyorsunuz?
Ülkemizde Çocuk Edebiyatı bilincine epey geç varıldı. Ama yıllar içinde hızla gelişti. Halen de gelişme sürmekte. Ancak bu atılım sürecinde nitelikli çocuk kitabı kavramı kaygısı gölgede kaldı. Açıkçası hormonlu besinler gibi çalakalem yazılmış kitaplar raflarda ezici çoğunluğa ulaştı. Bu nedenle gelişmelere sevinemiyorum.
Uzun yıllar eğitimci olarak çalışmışsınız. Kitaplarınızda öğrencilerinizden esinlendiğiniz oldu mu?
Ben yazmaya öykü ile başladım. Çocuk edebiyatına öğretmenliğimin ve öğrencilerimin etkisiyle yöneldim. Okul benim için laboratuvar gibiydi.
Tam 90 kitabınız var. İçlerinden sizin için en özel olanı hangisi?
Kitaplarım evlatlarım gibi. Birbirlerinden ayıramam. Zaten elli altı yıllık yazarlık yaşamımda içime sinmeyen kitabımı yayınlatmadım. Ancak ilk göz ağrım ilk çocuk romanım olan Fadiş’in biraz ayrıcalığı var. Çünkü ilk kitapta kendi yaşamımdan pek çok motif yer almakta.
Kitaplarınız farklı ülkelerde de okutuluyor. Şimdiye dek kaç dile çevrildiler?
Kitaplarım İngiliz, Alman, Macar, İsveç, Rus, Arap, Urdu, Özbek, Makedon, Azeri dillerine çevrildi. Almancada yedi kitabım, Macar dilinde üç kitabım yer alıyor.
Son çıkan kitabınız hangisi? Kaç yaş grubuna hitap ediyor?
Her sayfası resimli ikişer üçer formalık on kitaptan oluşan bir dizi yazdım. İZ SÜRÜCÜ KÖPEKLER DİZİSİ üst başlığıyla A-TAKIMI adını taşıyor. Doğumlarına tanık olduğum dokuz Alman kurdu köpeğin, eğitimlerini izlemekle işe başladım. İş başı yaptıktan sonraki çok renkli ve pek keyifli serüvenlerini işledim. İlkokul Üçüncü sınıftan itibaren okutulmasını önerdiğim bu kitaplardaki konular, dünya çapında gündemde yer alan olayları kapsıyor.
Çocuklara ışık tutmak adına Türkiye’yi karış karış dolaşıyorsunuz. Geçtiğimiz günlerde “Muğla’nın Minik Yazarları” projesine konuk yazar olarak katıldınız. Bu gibi projeler çocuklarımıza ne gibi katkılar sağlıyor?
Ülke içinde okurlarımla okullarda söyleşi ve imza etkinliklerine başlayalı kırk yıl odu. YAZAR-KİTAP –OKUR üçgeni çerçevesinde yapıyorum bu söyleşi ve imza günlerini. Türkiye’mizdeki illerin hemen hemen üçte ikisindeki okullara davetli olarak katıldım. Türkiye haritasına baktıkça, hizmet verdiğim İl, ilçe ve köylerin sayısıyla onur duyuyorum. Iğdır başta olmak üzere birçok yere, hizmet vermeye giden ilk yazar olarak anıldıkça da pek göneniyorum. Muğla ilimize de ilk kez gittim. Okurum olan bin öğrenciyle tek yürek olarak buluşup söyleştik. Çocuk yazarların sevinç ve coşkularını paylaştık. Sayın Muğla valisi ve İl Milli Eğitim Müdürü Hanımefendiler de aynı yürek çarpıntısıyla hep yanımızaydılar.
Biraz da vakfınızdan bahsedelim. Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı ile her yıl bir yeteneğe keşfedilme imkânı sunuyorsunuz. Bu yarışmaya katılmak isteyenler nasıl bir yol izlemeli?
Ülkemizde nitelikli Çocuk ve Gençlik kitaplarının yaygınlaşması amacıyla ailemle birlikte Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı’nı kurduk. Yılda bir, Çocuk ve Gençlik Edebiyatına gönül vermiş, yazar, çizer, akademisyen, yayıncılardan oluşan, seçici kurulların belirlemiş olduğu bir esere, sekiz bin liralık ödül veriliyor. Yazar isterse, ödüllü kitap, Altın Kitaplar Yayınevi tarafından yayınlanıyor. Bu konuda ayrıntılı bilgi gultendayioglu.com web sayfasındaki vakıf bölümünden elde edilebilir. Ödül törenlerimiz, her yıl ülkemizdeki üniversitelerden birinde, Çocuk Edebiyatı sempozyumları eşliğinde gerçekleşiyor.
Ödül töreni sırasında neler hissediyorsunuz?
Ödül törenleri bana göre, Çocuk ve Gençlik Edebiyatı şöleni… O şölende yer almak bana yaşam sevinci ve yarınlar için umut veriyor.
Yakın zamanda okurlarınıza yeni bir proje sunmayı düşünüyor musunuz?
Elimde bir gençlik romanı planı var. Sağ olursam, bu çalışma bir buçuk iki yıla kadar biter.
Sevgili Gülten Dayıoğlu‘na bu güzel cevapları için minnettarız. Aynı şekilde bu röportajı yapmamızı sağlayan Altın Kitaplar‘dan sevgili Ecem Kodak‘a da bir kez daha teşekkür ediyoruz. Peki ya siz Gülten Dayıoğlu’nun hangi kitaplarını okudunuz? Görüşlerinizi forumlarımızda paylaşmayı unutmayın!
Kendisinin hayal gücü ve azmi olmasa, çocuk edebiyatımız bu kadar kök salamayabilirdi halkımızın gönlünde. Uzun ömür ve sağlık versin kendisine Allah, keşke meb ücretsiz dağıtsa ilkokul ve ortaokul öğrencilerine, yaz tatillerinde.